Müzik Dünyası

Türk Sanat Müziği Nedir?

Türk sanat müziği o en güzel makamlarına “Gamzendeyim deva bulmam” diyerek, kalbimizi hüsrandan hüsrana sürükleyen sözlerine ansızın kendimizi bıraktığımız bir müzik türüdür. Artık şarkılardan derbeder olduk, kalbimize bir hançer saplandı derken “Ah bu şarkıların var ya” diye girer Sanat Güneşi. Böyledir işte Türk müziği kah ağlatır kah güldürür, kah unutulmayan sevgiliyi anımsatır, kah hayalden hayale sürükleyerek yeni bir umut doğurur içimizde ve aniden sorarız kendimize ‘Sevgi neydi? Sevgi emekti, sevgi dostluktu, sevgi iyilikti.’ diye cevaplarız ve hafiften gülümseriz. Bizi öyle deryalara sürükler ki feleğimiz şaşar, nerede olduğumuzu unuturuz. Peki bizleri ahenkten ahenge sürükleyen bu sanat, genellikle hangi estrümanlarla yayılır? Sonsuz Oda Blog olarak bu enstrümanları sizler için derledik hadi birlikte inceleyelim:

Kanun

Kökeni milattan önceki Anadolu, Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarına kadar uzanmaktadır. Daha sonraki çağlarda yine bu bölgelerde görülen “kanun”, giderek dünyanın diğer bölgelerine yayılmıştır. Özellikle Çin, Hindistan ve Pakistan’da bu çalgının benzerlerine rastlanmıştır. Hemen hemen bütün organologlar, Arapça olan “kanun” kelimesinin, Yunanca “kanon” kelimesinden türediğini kabul eder. Yasa, yönetim, hüküm, kural gibi anlamları olan “kanon” terimi, hem tellerin uzunluklarıyla titreşimleri arasındaki ilişkiyi araştırmakta kullanılan tek telli bir deney aletinin; hem de telleri kısmen ses kutusu, kısmen de sap üzerinde kalan lavta cinsinden bir çalgının da adıdır.

Uzun geçmişi boyunca birçok değişiklik geçiren “kanun”un temel yapısal özellikleri, günümüzde bütün ülkelerde aynıdır. Üzerine tellerin gerildiği, ses kutusu işlevi gören ve kalınlığı dar ahşap kasa, bir yanı dik açılı ve diğer yanı ise diyagonal biçimindedir. Göğüs tahtasında ise standart olamayan kafesler bulunur. Dik kenarlı tarafta deri gerilmiş bir bölüm vardır. Üstünden tellerin geçtiği uzun köprünün ayakları, bu deriye basar.

Darbuka

Darbuka veya dümbelek, özellikle Orta Doğu’da ve Balkanlarda kullanılan vurmalı bir çalgıdır. Darbukada düm ve tek olarak adlandırılan iki ses vardır; İlk ses ritmin temelini sağlar ve aletin ortasına vurularak sağlanır, ikinci ses daha çok süsleme ve doğaçlama için kullanılır. Darbuka aynı zamanda düğün nişan sünnet düğünlerinde kullanılan bir tür vurmalı çalgıdır.

Ud

Son derece etkileyici ve bir o kadar da güzel bir sese sahip olan ud; geleneksel Türk çalgıları arasında yer alan telli ve mızraplı bir müzik aletidir. Arapça’daki ismi sarısabır anlamına gelen el-oud kelimesinden dilimize geçen ud; perdesiz bir enstrümandır. 11 ya da 12 telli olarak kullanılan ud 3 oktavlık bir sese sahiptir. 6 farklı tel grubu bulunan müzik aletinde en üstteki tel bam teli ismi ile bilinmektedir. Bu tel tek kullanıldığında 11, çift kullanıldığı zaman da 12 telli olarak kullanılabilmektedir. Bam teli özellikle Türk müziğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu tel kaba dügah olarak bilinen kalın la notasına akort edilmektedir ve buna bağlı olarak da dem amaçlı kullanılmaktadır.

Def

Tef olarak da bilinen, bir kasnağa deri geçirilerek oluşturulan vurmalı müzik alettir. Defin kenarına ziller ya da ses çıkarması için saçma taneleri yerleştirilebilir. “Bendir” ve “girbal” de def türlerindendir. Özellikle tasavvuf müziğinde kullanılan defe “mazhar” denir. Eski Sümerlerdeki törenlerde büyük kasnaklı davullar kullanılırdı. Küçük deflerse Mezopotamya, Mısır, İsrail, Yunanistan ve Roma’da kullanılırdı. 13. yüzyılda Haçlıların Orta Doğu’dan Avrupa’ya götürdükleri defi şarkı ve danslara eşlik etmek içi çoğunlukla kadınlar çalardı. Modern def Avrupa’ya, 18. yüzyılda Osmanlı’nın mehter müziğinin etkisiyle girmiş ve 18. yüzyıl opera müziklerinde yer almıştır.

Kabak Kemane

Yaylı bir Türk Halk çalgısıdır. Yörelere ve biçimlerine göre farklılık göstermektedir. Kabak, Kemane, Iklığ, Kabak, Rabab Hatay ilinde Hegit, Güneydoğu’da Rubaba, Azerbeycan’da Kemança ve Orta Asya Türklerinde Gıcak, Gıccek veya Gıjek adıyla bilinen bu çalgıların aynı kökten oldukları bilinmektedir.Tekne kısmı genellikle su kabağından yapılmaktadır. Ayrıca ağaçtan yapılanı da yaygındır. Sap kısmı sert ağaçlardan yapılmaktadır. Tekne kısmının altında ağaçtan veya metalden yapılmış mil vardır.

Bu mil diz üzerine konur ve çalgının sağa sola hareketi sağlanır. Yay ise bir çubuğun bir ucundan diğer ucuna at kuyruğunun kıllarının bağlanması ile yapılmaktadır. Kabak kemaneye önceleri bağırsaktan yapılan Kiriş adı verilen teller takılırken günümüzde madeni teller kullanılmaktadır. Kabak kemane perdesiz bir çalgı olup her türlü kromatik ses rahatlıkla elde edilebilmektedir. Sesi uzun çalma özelliğine sahiptir ve Legato, Staccato ve Pizzicato çalışlar yapılabilmektedir.

Ney

Ney Türklerin ölüm acılarını ve dilini anlatan yapıtları dile getirirken kullanılan üflemeli bir müzik aletidir. Araplar bu enstrümanı ses organı ve nefes borusu olarak kullanılan mizmar diye bilirlerken, Türkler de hep ney olarak bilinmiştir. Ney satışlarında fiyat olarak ucuz olması beklenmemelidir. Eşsiz parçalar ve nadir bulunan manda boynuzundan yapılır. MÖ 3000 ila 2800 yıllarından kalma bir neyin Amerika’ da bulunan Philadelphia Müzesi’ nde halka sergilendiğini biliyoruz. Tasavvuf müziğinin vazgeçilmezi halini almıştır. Türkler ile anılma bir enstrümandır. Üflemeli tabirinin kullanılmasının da bir anlamı vardır. Rabbimizin ruhu üflemesi ile bağdaştırılır. Kargı adında budaklı bir kamıştan yapılır. Bu kamış ülkemizin Akdeniz, Ege ve Güneydoğu bölgemizde yetiştirilmektedir. Kamışların toplandığı diğer ülkeler Kuzey Kıbrıs, Suriye, Mısır’ dır. Dokuz boğumu bulunan ney, akortlar ile bağlı olarak çeşitli uzunluklarda üretilmektedir. Açkı ile açılan 7 deliği vardır. Baş pare bölümü genellikle manda boynuzu, şimşir, fildişi gibi doğal, derlin adı verilen bir tür plastikten üretilir ve üflemeyi basitleştirir. Mandalar genelde 25 yaş civarında ölürler. Baş pare, bu hayvanların ölümünden sora kesilen boynuzun en uygun yerinden kullanılarak yapılır. En kıymetli malzeme olarak bilinir ve cilalanarak kullanılır. Ney yapan ustalar akordu yakalayabilmek için ince bir kaydırma yöntemi kullanarak delik açar. İyi bir ney sık lifli, sarı renkte olmalı, fakat aşırı kalın veya ince olmamalıdır.

Tanbur

Yaylı ve telli olarak kullanılan tanbur; gövdesi yarım bir elmayı anımsatan, uzunca saplı bir çalgıdır. Gövdesinin çapı ortalama olarak 35 cm’ tir. Yaylı çalgılarda kullanılan rezonans tahtası, tanburda ahenk tahtası adı ile kullanılmaktadır. Tanburun sapı oldukça uzun olduğu için, erik ve gürgen gibi sert ağaçlar kullanılır. Ortalama olarak 108 ile 112 cm arasında bir sap uzunluğu olduğu için sapın oynama riskinin en aza indirilmesi için bu sert ağaçlar tercih edilmektedir.

Tanburun klavye kısmı, Türk Müziğinde bulunan 24 aralıklı sistemine uygun olarak dizayn edilmiştir ve 48 perdesi bulunmaktadır. Yedi telli olarak kullanılan tanbur, 3 oktavlık bir ses aralığına sahiptir. Mızraplı bir çalgı olarak kullanılan tanburu, aynı zamanda çellist olan Tanburi Cemil Bey yaylı tanbur biçiminde ilk kullanan ve müziğimize kazandıran kişidir. Tanburun tarihsel süreci incelendiğinde; Arapça tunbur kelimesinden, dilimize tanbur olarak geçmiştir. Tanbur çalan kişilere tanburi adı verilir.

İlişkili İçerik
Müzik Dünyası

Müziğe Başlamak İçin En Doğru Müzik Aletleri

Müzik ruhun gıdasıdır. İnsanoğlu doğduğu ilk günden itibaren müziğe karşı duyarlıdır.
Devamını Oku
MüzikMüzik Dünyası

En İyi Rock Grupları

En çok dünya klasiği şarkı ve grup içeren müzik türü olan rock 1970’li yıllarda…
Devamını Oku
Müzik Dünyası

Dünyaca Ünlü Kadın Opera Sanatçıları

JESSYE NORMAN 15 Eylül 1945 yılında Amerika’da doğmuştur. Siyahi kadın opera…
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir