MüzikMüzik Dünyası

Dünyanın En Güzel Yardımlarından Bir Tanesi Live Aid

1980’li yıllarında Afrika’daki açlık ve sefalet inanılmaz bir seviyeye çıkmıştır. Özellikle 1983-1985 dönemleri arasında Etiyopya’da yaşanan açlık, 400.000 den daha fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu durumla ilgili halen daha devam eden açlığı ve sefaleti azaltmak için yardım toplamak ve Afrika’daki yaşanan sefalete dikkat çekmek için, Bob Geldof ve Midge Ure başta olmak üzere o güne kadar hiç görülmemiş kalabalıkta bir konser ve devam eden müzik ve yardımlaşma odaklı bir bağış toplama organizasyonu düzenlendi. İngiltere ve ABD’de aynı zamanda meydana gelen konser, tüm zamanların görkemli ve en büyük çaptaki uydu bağlantılarından ve TV yayınlarından da bir tanesiydi; 150 ülke genelinde yaklaşık 2 milyon insan Live Aid canlı yayını izledi. Bu rakam, dünya nüfusunun neredeyse %40’ını oluşturuyordu. Herkes Afrika’da olan durumun da farkına varmıştı, müziğin de. 13 Temmuz 1985 günü, dünya bir efsaneye ev sahipliği yapmıştı. bunun adı Live Aid olarak dünya tarihine geçmiştir.

Live Aid, İngiltere Wembley Arena’sında öğlen saatleri 12.00’da başladı ve Amerika’daki Kennedy Arenasında devam etti. Neredeyse 16 kadar saat süren konser 14 Temmuz günü son buldu. Wembley ve JFK’de bir den fazla sanatçının gösterisini aynı zamanda yapıldığından gerçekte konser 16 saatten çok daha fazla sürdü. Müzik dünyasının o tarihlerde yaşayan bütün efsanelerinin sahne aldığı yardım konseri Atlantik’in her tarafına yayılmıştır. Live Aid’de Elton John gibi duayenler ve daha niceleri sahne aldı. Onları seyredenler arasında daha evliliklerinin ilk senelerinde olan Prenses Diana ve Prens Charles bile bulunuyordu. Konserin sonlarına doğru Freddie Mercury, Brian May ile beraber hafızalara kazınmış “Is This the World We Created?” performansını ortaya koydu. İzleyenler ise bu harika performansa tanık olmanın mutluluğunu yaşarken hayatta kalan tek The Beatles üyesi Paul McCartney Arenaya çıktı.

David Bowie, Bob Geldof, Alison Moyet ve Pete Townshend ile beraber “Let It Be” bir kez daha izleyenlere bambaşka bir his verdi. Wembley’in sonlandırılması ise konser için düzenlenen “Do They Know It’s Christmas?” ile oldu. The Who bu organizasyon için bir kez daha bir araya geldi. Aynı şey müzik dünyasında çığır açan Queen grubu için de oldu. Queen grubunun o geceki sahne gösterisi, üstünden bu kadar yıl geçmesine rağmen hala konseri canlı izleyen izlemeyen bütün insanların dilindedir. Sahnede geçirdikleri 20 dakikadan sonra Queen, gecenin grubu; Freddie Mercury ise muhteşem performansı ile gecenin adamı olmuştur. Afrikaya yardım amaçlı bu büyük organizasyona katılan onlarca gruba rağmen Wembley Arenası sanki Queen konseri yaşıyormuşçasına farklı bir atmosfere evrilmiştir. Freddie Mercury’nin “Radio Gaga”dan “Hammer To Fall”a geçerken seyirciyle şakalaştığı ses oyunu ise özellikle bahsetmeden geçemeyeceğimiz noktalardan birisi. Onlar sahnedeyken karavanlarında sahne sırası bekleyen sanatçıların dile getirdiği ortak düşüncesi Queen’in “geceyi ele geçiren grup” olmasıydı. Queen grubu o esnada sadece Wembley’i değil bütün dünyayı etkisi altına almıştır.
Live Aid başladıktan sonra neredeyse 7 saat sonra Bob Geldof, şimdiye kadar 1.2 milyon sterlin yardım biriktiğini öğrenmiş ve hayal kırıklığına uğramıştı. Beklenenden çok daha az bağış gelmekteydi ancak 20 dakika karar süre geer ve inanılmaz bir şey olur. Queen grubu sahneye çıkmış ve performansları sırasında bağışlar saniyede 300 sterlin civarında gelmeye başlamıştı. Organizasyonun Amerika’daki kolu ise İngiltere’den farksızdı. Billy Ocean, Black Sabbath, Rick Springfield, The Beach Boys, The Cars, Neil Young, Led Zeppelin, Bob Dylan, Tina Turner sahneye çıkan kişilerden sadece bir kısmı.

JFK Arena’daki konserin finali ise kendi başına ayrı bir duygu ortaya koyan “We Are The World” parçası ile olmuştu. Live Aid konseri için özel olarak hazırlanan final şarkıları (“Do They Know It’s Christmas?” ve “We Are The World”) en az gösterinin kendisi kadar ilgi görmüştü. Live Aid konseri ile ilgili diğer kıymetli olan şey ise Led Zeppelin’in, bateristleri John Bonham’ın vefatından sonra tekrar bir araya toplanarak gösteri yaptıkları ilk konser oluşuydu. Yani bu dev konser birden fazla muhteşem grubu dağıldıktan sonra bir araya getirecek güce sahip olmuş ve bize onları bir daha birlikte göreme imkanı sunmuştur.
Live Aid konseri, Afrika ülkelerindeki açlığı önlemek için 127 milyon dolar yardım topladı ve Batı uluslarını Afrika’daki çaresizliği sona erdirmek için tahıl yardımı sağlamaya teşvik etti. Afrika kıtasında yaşananlara dikkat çekmeyi başardı ve toplu bir farkındalık oluşturdu, yani eğlencenin yanında gerçek amacını gerçekleştirmiş oldu. Bütün bunların üstüne birden çok sanatçıyı öne çıkardı. O gün, o ortamda olan şanslı insanların haftalarca rüyalarında bu yardım konserini gördüğüne eminim.
Queen’den “Bohemian Rhapsody” dinlemek, Black Sabbath ile “Paranoid” şarkısında headbang yapmak, Judas Priest ile “You’ve Got Another Thing Comin” diyebilmek, Led Zeppelin “Stairway to Heaven”ı çaldığında ruhunu dinlemek, “Do They Know It’s Christmas?” şarkısını konserde bulunan parçaların tümü aynı anda söylerken “İyi ki ‘Stairway to Heaven’da ruhumu teslim etmemişim, ” demek ve bu yaşananların hepsinin çok güzel bir amaca hizmet etmesi. Bir insan bu kadar eğlenip birde üstüne yardımda bulunmak istemez ki?

İlişkili İçerik
Müzik Dünyası

Müziğe Başlamak İçin En Doğru Müzik Aletleri

Müzik ruhun gıdasıdır. İnsanoğlu doğduğu ilk günden itibaren müziğe karşı duyarlıdır.
Devamını Oku
MüzikMüzik Dünyası

En İyi Rock Grupları

En çok dünya klasiği şarkı ve grup içeren müzik türü olan rock 1970’li yıllarda…
Devamını Oku
Müzik Dünyası

Dünyaca Ünlü Kadın Opera Sanatçıları

JESSYE NORMAN 15 Eylül 1945 yılında Amerika’da doğmuştur. Siyahi kadın opera…
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir