Yeşilçam filmleri mazide kalmış olsa da, hala her yayınlandığında ilgi ve zevkle izleniyor.
Ancak Türkiye Çağdaş sineması, bol ödüllü filmleri, yeni anlatım modelleri ile yetenekli yönetmenlerin filmleri yalnızca Türk seyircisinin değil, dünyanında ilgisini çekmeyi başarıyor. Heyecanla çekecekleri filmleri beklenen 10 Yönetmen…
Reha Erdem
1960 doğumlu Reha Erdem; Paris’ te sinema eğitimi almadan önce, Galatasaray lisesi ve Boğaziçi Üniversitesinden Mezun olmuştur. İlk Filmi A Ay’dır. Bu film ile birçok ödül kazanmış ancak 10 yıldan fazla film çekmemiştir. İki fil arasında geçen sürede reklam filmi yönetmenliği yapmıştır. Oldukça üretken olduğu ve 8 film çektiği 2000 li yıllarda eleştirmenlerden genelde tam not almıştır. Yönetmenin sinemasında ses tasarımı, insan ve doğa ilişkisi sesler aracılığı ile insanların doğayla ve birbirleri ile iletişimi öne çıkan noktaları arasında sayılır. Reha Erdem her filminde görüntü yönetmeni olarak Florent Herry’i görmek istiyor. Yönetmen genelde filmlerin senaryo ve kurgusunu kendisi üstleniyor.
Yurt dışında eleştirmenler tarafından yılın en iyi yabancı filmleri arasına giren, “5 VAKİT” filmi, Anadolu’ nun bir köyünde, Ömer, Yakup ve Yıldız adında 12-13 yaşlarında olan 3 çocuğun gözünden beş vakit ezan rutininde ilerleyen hayatlar. SİYAD, İstanbul ve Adana film festivallerinde en iyi film ödüllerine layık görülmüştür.
Seren Yüce
Seren Yüce’nin ilk filmi olan “Çoğunluk” Bartu Küçükçağlayan’ ın Başrolünü üstlendiği film, Türkiye’ de Altın Portakal almış, Venedik Film Festivali’ nde ise ödüle layık görülmüştür. Filmin konusu Mertkan isimli gencin babasının yanında çalışan sıradan hayatını, gelecek kaygılarını, kaygısızlıklarını, hayallerini, hayal kurmamasını, Ailesi tarafından istenmeyen aşkını anlatıyor. Ülkedeki toplumsal ve ahlaki değerler baskısına maruz kalanların hayatından dem vuran bir film.
Seren Yüce Bilkent Üni. Arkeoloji bölümü mezunudur.
Yönetmen sinemacılıktan önce dizi ve reklam sektöründe uzun süre deneyim kazanmıştır. Seren Yüce ilk filmini çekmeden önce, Özer Kızıltan’ ın 2005 yapımı “TAKVA”, Fatih Akın’ ın 2007 yapımı “YAŞAMIN KIYISINDA”, Yeşim Ustaoğlu’ nun 2009 yapımı “PANDORA’ nın KUTUSU” gibi filmlerin yardımcı yönetmenliğini yapmıştır. Büyük şehirli insanın dramatik, trajikomik yaşamından başarı ile anları yakalayan Seren Yüce 2. Filmi olan “Rüzgarda Salınan Nilüfer” den sonra digital platform dizisi olan “Masum” dizisi ile adından söz ettirmeyi başarmıştır.
Zeki Demirkubuz
11 Uzun metrajlı filmi bulunan Zeki Demirkubuz’ un “Kader“ filmi Türkiye’deki çağdaş toplumun gençleri arasında duygusal ilişkilerin portresini çizen Demirkubuz, bu filmde başrolleri Vildan Atasever ve Ufuk Bayraktar’a vermiştir. Kader Filmi, Ankara ve İstanbul Film Festivallerinde En iyi Yönetmen, Antalya Film festivalinde ise Altın Portakal ödülüne layık görülmüştür.
Zeki Demirkubuz’ un en bilinen filmi ise “Masumiyet” tir.
Yönetmen 1964 Isparta doğumludur, Gönen Öğretmen Okulundan Mezun olmuş, ardından İstanbul’a yerleşmiştir. İşportacılık ve fabrika işçiliği yapmıştır. Geçmişinde 80 darbesinden sonra hapis yılları ve işkenceler olan, şimdi ise en iyi 10 Türk filmi başlıklarının arasında “Masumiyet” i görmekteyiz. Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” kitabından etkilenen Zeki Demirkubuz, hapishane yıllarında okuduğu edebiyat eserlerinden de esinlenmiş ve yazdığı senaryolarda Rus edebiyatının etkileri aşikar şekilde görünüyor.
Mahmut Fazıl Coşkun
Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olmuş, ardından Ucla Film Tv ve Digital medya bölümünü bitirmiştir. Yönetmenin 2. Filmi olan “Yozgat Blues “Yavuz ve Neşe ile küçük bir barda şarkı söylemek için İstanbul’dan Yozgat’a giden ve Yozgatlı berber Sabri’nin müzik ve mizah ile harmanlanmış hikayesini konu alıyor. Mahmut Fazlı Coşkun’un ilk uzun metrajlı filmi ise “Uzak İhtimal” Bir Rahibe ve Müezzin’in aralarında geçen adı koyulamayan duyguları konu alan, oyunculuk yönetmenliği ile başarılı olmuştur. Mahmut Fazıl Coşkun’un, iki filminde de hayata dair başarılı gözlemleri ile ilginç karakterler, yoğun duygular ve mizah ile günlük hayatın aktarımını başarısı bir şekilde yaparken iç dünyasını anlamakta mümkün.
