Nuh küçük yaşta babasının Kabil soyu Tubalcainler tarafından vurulması sonucu yalnız kalmıştır. Nuh tek başına geçen çocukluğunden ergenliğe kadar büyükbabası ile birlikte yaşamıştır. Yuva kurup 3 çocuk sahibi olduktan sonra bir gece bir rüya görür. Rüyasında dünyada yaşayan insanların itaatsizlik sonucu dünyayı kötüye sürüklediği ve bir zaman sonra Allah’ın gazabıyla Dünya’nın yerle bir edileceği mesajını alır. Nuh eşi ve çocuklarıyla birlikte Büyükbabası Methuselah’ın yaşadığı dağa gitmek için yola çıkarlar. Bu yol onlar için çok tehlikelidir. Dağa yaklaştıkta bir grup kötü insanın onları bulması sonucu kaçmaya başlarlar. Allah’ın Adem ve Havva’yı yarattıktan sonra yasaklı elmayı yemeleri sonucu dünyaya sürgün ettiği ve dünya’ya gelerek Adem ve Havva’ya yardım etmek isteyen meleklerin cezaları sonucu taşa çevrildiği bir yamacın önüne gelirler. Buradan geçmek çok tehlikelidir. Çünkü ışık olan bu meleklerin ilk insan Adem ve Havva’ya yardım etmeleri sonucu Allah’a itaatsizlik ettiği için taşa çevrildiği ve burada yaşamaya mahkum edildiği, zaman geçtikte yamaca gelen diğer insanların kötü olacağı düşüncesi ile kendilerini korumaya almışlardır. Nuh’un dünyayı yok etmek isteyen insanlardan kaçarak büyükbabasının yanına ulaşması gerekmektedir. Bunun için bu taş yamaçtan geçmek zorundadırlar. Yamaca adımlarını attıklarında taş parçası olan melekler hareketlenmiş ve Nuh’a saldırarak ailesiyle birlikte onları bir çukura atmışlardır. Nuh Allah’a itaatliğini ve inancını asla kaybetmemiştir. Taş melekler çukurun başına geldiklerinde onlara ‘Büyükbabasını görmek istediğini ve dünyanın yok olmak üzere olduğunu, gördüğü bir rüya sonucu dünyadaki hayvanları ve ona inanan herkesi kurtarabileceğini söyler’. Taşa dönmüş melekler diğer insanlar gibi kötü olduklarına inandığı Nuh’a inanmazlar. Ancak bir melek onlara inanır ve onlara yardım eder. Nuh Büyükbabasının yaşadığı dağa ulaşır ve onunla görüşür. Büyükbabası ona küçük bir tohum verir. Bu tohum ilk bahçe adı verilen Aden’dir. Büyükbabasının yanından ayrıldıktan sonra taş meleklerin yaşadığı yamaca geri döner ve toprağa tohumu eker. O sırada ona inanmak istemeyen ve insanlardan kötülük görmüş diğer melekler gelir. Nuh’u tam öldürmek isterken, ektiği tohum suya dönüşür ve suyun değdiği tüm toprak yeşil ağaçlar ve hayvanlarla dolar. Su aktıkça verimsiz olan toprak ve taşlar canlanır. Hayvanların olduğu koca bir ormana dönüşür. Allah’ın hikmeti bu mucizeyi gören taş melekler Nuh’a yardım etmeyi kabul ederler.
Nuh’un 10 yıl içinde bir gemi yapması gerekiyor. Taş melekler ve ailesiyle birlikte gemi yapmaya başlarlar. Geminin büyük olması ve tüm canlıları içinde götürebilmesi için çok çalışmaları gerekir. Taş melekler ve kendi ailesinden başka hiç kimse yoktur. İnancını hiç kaybetmez. Bir gün tohumdan akan suyu için iki haberci güvercin geminin yapıldığı yere doğru uçmaya başlar. Nuh hayvanların geminin içinde yaşayabileceği yerleri inşaa etmiştir. Ancak geminin bitmesine uzunca bir süre vardır. Bu süreyi hızlandırmak zorundadır. Allah’a dua eder. İnancını hiç kaybetmediği ve dua ettiği bir gün, dünyadaki kuşların sürü halinde gemiye doğru yaklaştığını görür. Bu bir mucizedir. Kuşlar kendi kalacakları yuvalarına doğru girer ve kendi yuvalarını inşaa etmeye başlarlar. Bu kuşların uçtuğunu gören Kabil’in soyu Nuh’un gemisini ziyaret etmek ister. Ordusunu da alarak geminin yanına gider. Amacı farklıdır. Dünyanın batacak olduğuna inanır. Nuh’u öldürerek gemiye sahip olmayı ve gemiyle bu dünyada kalmayı hedefler ancak o sırada ormandaki tüm vahşi ve doğa hayvanlarının gemiye doğru sürü şeklinde geldiğini görür. Kabil’in de Allah’a inancı vardı. Ancak kendisiyle konuşmadığı için inancını zedeleyecek düşüncelere sahip oluyor ve bu düşünce onun kötülük yapmasına sebep oluyordu. Kabil’in dünyada kurtuluş şansı yoktu. Nuh bunu biliyor ve bunu dile getiriyordu. İçinde kötülük besleyen Kabil’in soyu dünyada ölecekti.
Kabil’in soyu Nuh’un gemisinden ayrılarak kendine kurduğu ordusunun başına gider ve Nuh’u öldürmek için planlar, silahlar yapmaya başlar. Dünya büyük tufana hazırdır. Nuh bunu hisseder. Gemiyi tamamlaması ve bir an önce ona inanan herkesi gemiye toplaması gerekir. Gün ışığında hava birden kararır ve yağış başlar. Yağış kuvvetlidir. O sırada Nuh’un gemisini ele geçirmek ve Nuh’u öldürmek isteyen Kabil ordusuyla birlikte tekrardan gelir. Taş melekler Nuh’un gemisinin önünde siper olurlar ancak bir melek Kabil tarafından öldürülür. Melek öldürüldükten sonra tekrar ışık halini alıp gökyüzüne uçar. Bunu gören diğer melekler kendilerini taş yığınından kurtarmak ve Nuh’a da yardım etmek amacıyla göğüslerindeki taşları koparır ve kendilerini patlatarak ışık hızıyla melek haline dönüşüp gökyüzüne yükselirler. Kabil taş meleğin darbesiyle yara almıştır. Savaş esnasında Nuh’un gemisine girmek için mücadele eder. Sürünerek Nuh’un gemisine varır o sırada büyük bir tuhan başlar. Topraktan sular fışkırır ve büyük bir afet başlar. Nuh’u öldürmek için gelen tüm insanlar suya kapılır ve boğulurlar. Kabil bu esnada gemiye girmek için gemide bir kapı açmak ister. Nuh’a kırgın olan oğlu Ham ona yardım eder ve Kabil’i içeriye alır saklar.
Nuh’un diğer oğlu Sam ve savaş esnasında yaralı bulup büyüttüğü manevi kızı birbirlerine aşıktır. Manevi kızının çocuğu olmaz ancak Sam sadece onu ister. Annesi büyükbaba Methuselah’tan yardım ister ve kısır olan üvey kızlarına çocuk diler. Büyükbaba dileğini yerine getirir ve tufanda suya kapılarak ölür. Nuh üvey kızının hamile olduğunu öğrendiğinde çılgına döner. Allah’ın yarattığı ve kaderine karşı geldiği için Allah’a yalvarır. Allah’a onları ve kendisini affetmesi için yalvarır. Çocukları erkek olursa, yaşayacak, kız olursa ölecektir. Doğum yaklaşır ve üvey kızının ikiz kızları olur. Bu sırada küçük oğlu Ham gemiye sakladığı Kabil’in soyu ile plan yapar babasını öldürmek için onu hayvanların uyuduğu yere çağırır ve burada Kabil’in soyuyla karşılaşır. Büyük bir kavga başlar. Küçük oğlu Ham babasına yanlış yaptığın anlar ve Kabil’in soyunu sırtından bıçaklar. Kabil ölmüştür. Doğumda ikiz kızları olan Sam babası Nuh’tan kızlarını korumak ister. Nuh kızları Allah’ kurban etmek için bıçağını kaldırır ama bunu yapamaz.
Filmin başrollerinde, Russell Crowe, Emma Watson, Jennifer Connelly,Logan Lerman, Douglas Booth yer almaktadır.
