Tek sezonu ile çıktığı yıllarda fırtına gibi esen ancak devam sezonlarında aynı etkiyi yaratamayan dizileri konuşacağız bugün. Devamı gelmese, tek sezonu ile kalsa efsane olabilecek bu yapımların ilk sezonları gerçek anlamda buram buram kalite kokuyordu. Listedeki bazı yapımların sonraki sezonları da son derece kaliteliydi, bazıları gittikçe kötüleşti ancak ortak noktaları ilk sezonlarının müthiş olması. Listeye geçelim, keyifli okumalar. :
Spartacus: Blood and Sand
Şu sıralar tekrar izlemeye karar verdiğim ve bir anda 3. sezonunun ortasına kadar geldiğim Spartacus dizisi aslında bu listedeki en bahtsız dizilerden bir tanesi. Zira hikaye anlatımı olarak gerçekten kaliteli bir yapım olan Spartacus, efsane ilk sezonu sonrası Spartacus rolündeki başrol oyuncusu Andy Whitfield’i kanserden kaybetti. Dizinin 2. sezonunun hazırlıkları yapılırken rutin bir check-up sonrası lenfoma olduğu öğrenilen oyuncu aniden tedavi altına alındı, önce yendiği kanser daha sonra tekrar nüksetti ve dizinin 2. sezonu iptal edildi. Kısa bir süre sonra kansere karşı olan mücadelesini kaybeden başarılı oyuncu, dizinin sevenlerini ve ailesini adeta bir yıkıma uğrattı. Ardından ilk sezon öncesini anlatan Gods of the Arena ve başka bir başrol oyuncusu ile 3. ve 4. sezonunu çeken dizi, başarılı sezonlar geçirse de asla ilk sezonundaki epik hikaye anlatımına kavuşamadı. Ancak genel olarak son derece başarılı bir dizi Spartacus. Netflix üzerinden tüm sezonlarına izleyebilirsiniz.
Prison Break
İlk başta mini bir dizi olarak planlanan Prison Break, bu listedeki en efsane ilk sezona sahip dizi olarak göze çarpıyor. Bunda elbette dizinin genel olarak tek sezonluk planlamasının da payı var. Konu olarak, Bir inşaat mühendisi olan Michael Scofield (Wentworth Miller) işlemediği bir suç yüzünden idam cezasına çarptırılan ağabeyi Lincoln Burrows’u (Dominic Purcell) kurtarmak için tüm yasal yolların tükendiğini farkedince işi kendisi halletmeye karar verir ve kusursuz bir hapisten kaçış planı hazırlar. Buradaki ince nokta, abisinin ve kendisinin girdiği hapishaneyi Michael’ın tasarlamış olması ve hapishanenin tüm mimarı planını sırtına dövme olarak yaptırmış olması. Böylesi mükemmel bir ilk sezon konusu olan Prison Break, son derece kaliteli bir 2. sezona da sahip olsa da tutan işlerin çok para getirdiği Hollywood’da suyu çıkana kadar devamı getirilen ve toplamda 5. sezonuyla final yapan bir dizi oldu. Yıllar sonra tekrar bir devamı çıkan Prison Break, asla ilk sezonundaki başarılı dönemlerine dönemedi.
Heroes
Lost’un tüm dünyayı kasıp kavurduğu yıllarda aynı etkiyi yaratan bir başka dizi vardı; Heroes. Bir takım süper güçlere sahip standart insanların hikayesini anlatan Heroes, çıktığı ilk sezon tüm dizi tarihinin en başarılı ilk sezonlarından birine sahipti. Ancak ne yazık ki, Lost’la beraber yarattığı etki Lost kadar uzun süremedi ve 3. sezonunun ortasında düşük izlenme oranları sebebiye iptal edilmeye kadar giden bir süreçle beraber ekran hayatına veda etti. Bu kadar başarılı bir dizinin iptal edilmeye kadar gitmesi, elbette tek bir şeyle açıklanabilir; kötü hikaye anlatımı. Ardından tıpkı Prison Break gibi yıllar sonra ilk sezonun hatrına tekrar geri dönen dizi, bir sezon sonrası yayın hayatına ebediyen veda etti.
Westworld
Westorld şu sıralar 3. sezonu devam eden çok başarılı bir yapım. 2. sezonu ve hali hazırda devam etmekte olan 3. sezonuyla beyin yakmaya devam eden bir bilim kurgu olan HBO yapımı dizi, daha önce Inception, Interstellar, Dark Knight gibi yapımları filmlerin senaristliğini yapmış Jonathan Nolan tarafından yazılıyor. J.Nolan’ın yanında daha önce beraber yazdıkları Person of Interest dizisindeki senarist arkadaşı Lisa Joy’un da katkıları olan dizi, yüksek bütçesi ve işlediği yapay zeka konularıyla oldukça beğenilerek yayın hayatına devam etmekte. Ancak her ne kadar 2. sezonu da çok başarılı olsa da, Westworld’ün kıymeti ilk sezonundaki müthiş senaryo yazımı, varoluşsal konulara getirdiği farklı bakış açılarıyla ortaya çıkmıştı. Genel olarak çok tatmin edici bir ilk sezona sahip olan dizi, devamında hayal kırıklığı yaşatması çok muhtemel olmasa da, ilk sezonundaki o özümsemesi biraz zaman alan müthiş kurgusuna çok şey borçlu. İlk sezonu gerçek anlamda çok çok iyi olan Westworld, kesinlikle takip edilmesi gereken bir yapım
Stranger Things
Netflix yapımı olan Stranger Things, sırtını ekseriyetle 80’lerin nostaljisine dayayan ve bunu da çok çok iyi yapan bir yapım. Beraber role yapma oyunları oynayan, alt kültür eserlere fazlasıyla ilgili ve günümüzde yaşasalar Nerd damgası yiyecek 4 çocuk arkadaşın, kendi halinde bir kasabada başlarından geçen paranormal olayların etrafında dönen bir hikayeye sahip Stranger Thinngs, özellikle ilk sezonuyla fazlasıyla başarılı bir yapım durumunda. Devamında gelen 2. ve 3. sezonları da görece başarılı olsa da, Stranger Things’in kusursuz ilk sezonu, retro 80’lere ve çok sempatik çocuk oyuncularıyla çok konuşulmuştu. 4. sezonu için gün saydıran diziye Netflix üzerinden ulaşabilirsiniz.
Legion
Piyasadaki onlarca süper kahraman hikayesinin arasında keşfedilmemiş bir yıldız gibi parlayan Legion, ilk sezonuyla çok benzersiz bir iş. Ardından gelen sezonları fena olmasa da, ilk sezonun koyduğu yüksek çıta dizinin en büyük handikapı durumunda. Süper güçlerini şizofreni ve çoklu kişilik gibi uç konularda müthiş işleyen dizinin özellikle 1. sezonu kesinlikle izlenmesi gerekiyor. Ardından devam edip etmemek tamamiyle size kalmış bir karar.
