Godfather ve Scarface filmlerindeki oyunculuğu ile sinema dünyasına adını kazımış Amerikalı Aktör olan Al Pacino, 25 Nisan 1940 yılında New York, Doğu Harlem’de doğmuştur. Güzel Sanatlar okulunda okumakta iken, okuldan ayrılmiş ve çeşitli işlerde çalışmak zorunda kalmıştır. Oyunculuk dersleri almaya başlayan Al Paçino, daha sonra bazı gösterilere çıkmış ve oyunculuğunu geliştimeye çalışmıştır. 1966 senesinde ‘Actors Studio’ da eğitime hak kazanmıştır. 1967 yılında tiyatroda zalim bir sokak serserisini oynadığı ” The Indian Wants the Bronx ” ile Obie Ödülleri En Iyi Erkek Oyuncu ödülünü almıştır.
İlk oyunu, ‘Does The Tiger Wear a Necktie’dir. Yaşama ayak uyduramayan uyuşturucu bağımlısını canlandırdığı oyunculuğuyla Tony Ödülü’nün sahibi olmuştur. Kariyerindeki filmi, 1969 senesinde oynadığı Me, Natalie’dır.
Yapımcılığını, paramount’un devam ettirdiği; Francis Ford Coppola’nın ‘The Godfather ” (Baba) filminde Michael Carleone rolünü oynamaya hak kazanmıştır. Bu film ile muhteşem performansını gözler önüne koymuştur. En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’na aday gösterilmiş ve çıkışını daha sonra ” Serpico ” ve ” The Godfather Part II ” (Baba 2) filmiyle devam ettirmiştir.
Baba2 filmi ile üçüncü kez Oscar’a aday gösterilmiştir. 1989 yılına kadar inişli çıkışlı devam eden hayatı, çekilen ‘Sea Of Love’ (Aşk Denizi) filmi ile tekrardan canlandı. Al Pacino artık bir stardı. Üçlemenin üçüncü ayağı olan The Godfather Part III ” (Baba 3) ‘de kendisinden bekleneni veremedi. Ancak ” Scent of a Woman ” ( Kadın Kokusu ) ‘ filmindeki muhteşem oyunculuğu bir kez daha gözler önüne sermiş ve Oscar Heykelciliğine kavuşmuştur.
1997 yılında Hollywood starları ile çevirdiği filmler gündeme düştü. Önce Johnny Deep ile Donnie Brasco – Keanu Reeves ile The Devils Advocate (Şeytanın Avukatı) ve The İnsider (Köstebek) filmi ile karşımıza çıkmıştır.
” The Recruit ” (Çaylak) filmi ile CIA ajanını canlandıran Al Pacino, ekranlarda izlenme rekorları kıran tv dizisi ” Angels in America ” ile karşımıza çıktı ve büyük başarı toplamıştır.
Al Pacino, yeteneği ile göz kamaştıran bir aktördür. Özgürlüğüne düşkün olan aktör, özgürlüklerinden ve düşüncelerinden vazgeçmeyecek kadar cesaretliydi. Kendisinden asla ödün vermeyen oyuncu, ‘The Godfather’ filmi Al Pacino’nun kendi hayat hikayesidir.
Al Pacino’nun çocukluğu da oyunculuğu kadar dikkat çekmişti. Babası küçük yaşta onu terketmiş ve annesi ile birlikte yaşamaya başlamıştı. Al Pacino aynanın karşısına geçip saatlerce konuşurdu. Bu durum annesini derinden yaralasa da, bu sağlık sorununa çağre bulamamıştı. Ancak Al Pacino için oyunculuk sıradan bir eylemdi. Kendisine doğuştan bir oyunculuk hissiyatı ve güveni verilmişti. Aslında Al Pacino çocukluğunda aynanın karşısına geçip konuşarak ilk başta kendisini keşfetmiş olmuştu.
Al Pacino ünlü isimler ile birlikte olmuştur. İlk birlikteliği Jan Tarant’tan Julie Marie adından bir çocukları olmuştur.
Daha sonra Beverly D’angelo ile birlikteliğe başlamış ve Olivia ve Anton adını verdikleri ikizleri olmuştur.
Al Pacino mesleğine çok bağlı bir oyuncuydu. Güzel bir tanımı olan oyuncu söyle demişti. “Benim için hayat burada, sahnede… Ve oyunculuk ip üstünde yürümekten farklı değil; ikisinde de yaparsın ya ölürsün”.
79 yıllık ömrüne, 1’i oscar olmak üzere 49 ödül,110 adaylık,61 film ve 4 yönetmenlik koltuğu sığdırmıştır. Unutulmaz filmleri arasında, The Godfather yer almaktadır. Filmin konusu, Baba 40’lı ve 50’li yıllarda Amerika’da bir İtalyan Mafya ailesinin dillere destan hikayesini anlatıyor. Don Corlenone’nin kızı Connie’nin düğününde, ailenin en küçük oğlu babasıyla barışır. Suikast girişimine uğrayan Don artık işleri yönetemeyecek duruma gelince, ailenin başına Michael ve abisi Sonny geçer. Başa geçen çocuklar, eski moda yöntemleri değiştirmeye başlarlar, Mario Puzo’nun çok satan kitabından Puzo ve Yönetmen Francis For Coppola tarafından sinemaya uyarlanmıştır. Film o yıl en iyi film, En İyi Erkek Oyuncu, ve En İyi Uyarlama Senaryosu dallarında Oscar ödülü almıştır. Türkiye’de en fazla izlenen ve satılan film olmuştur.
Aynı zamanda, 1973 yılında çekilen ve vizyona giren Serpico filmide büyük ilgi görmüştür.
Suç Şehri olan New York, polis gücüne katılmak isteyen değişik tipte olan genç Frank Serpico’nun birlikte devreye çıktığı arkadaşlarından tek farklı suç şehrinde yaşaması ve entel kesim ile dialoğunun fazla olması. Frank’ın tutumu bir süre sonra, hem sokaktakileri, hemde işbirliği yaptığı çalışma arkadaşlarını rahatsız etme boyutuna gelecekti. Vizyona giren, Serpico, Baba’da epey sükse yapıp yerini almış olmasına rağmen, Al Pacino , kendini bu filmde biraz daha göstermiş ve yerini sağlamlaştırmayı başarmıştır.
En İyi Al Pacino Filmleri
The Panic in Needle Park (Esrar Bitti – 1971)
The Gotfather (I, II, III – 1972, 1974, 1990)
Serpico (1973)
Dog Day Afternoon (Köpeklerin Günü – 1975)
Scarface (Yaralı Yüz – 1983)
Glengarry Glen Ross (Amerikalılar – 1992)
Scent of a Woman (Kadın Kokusu – 1992)
Carlito’s Way (Carlito’nun Yolu – 1993)
Heat (Büyük Hesaplaşma – 1995)
Donnie Brasco (Köstebek – 1997)
The Devil’s Advocate (Şeytanın Avukatı – 1997)
The Insider (Köstebek – 1999)
Insomnia (Uykusuz – 2002)
Me, Natalie
The Godfather
Korkuluk
Serpico
Köpeklerin Günü
Bobby Deerfield
Ve Herkes İçin Adalet
Devriye
Yazar! Yazar!
Scarface
Devrim
Aşk Denizi
The Local Stigmatic
Dick Tracy
Fankie ve Johnny
Glengarry Glen Ross
Carlito’s Way
İki Metelik
Heat
Richard’ı Ararken
Adalet İçin
Donnie Brasco
Şeytanın Avukatı
Köstebek
Any Given Sunday
Çin Kahvesi
Insomnia
S1m0ne
People I Know
Çaylak
Gigli
Angels in America
Venedik Taciri
Kirli Para
Ocean’s Thirteen
88 Dakika
Orijinal Cinayetler
Doktor Ölüm
Jack ve Jill
Hiç Kimsenin Oğlu
Wilde Salome
King Lear
Eski Dostlar
Gotti: in the Shadow of My Father
Despicable Me2
The Humbling
