Sinema Haberleri

Pİ’nin Yaşamı: (Life of Pi)

Pi’nin Yaşamı, Türkiye’de 2012 tarihinde vizyona giren ABD-Hindistan ortak yapımı dram ve macera türünde bir filmdir. 127 dakikalık olan bu film izlediğiniz her dakika merak ve heyecanlı olacağınızın sözünü verebiliriz. Dünya çapında 610 milyon dolarlık gişe hasılatı yapan Pi’nin Yaşamı, film en iyi yönetmen, en iyi görsel efekt, en iyi film müziği ve en iyi sinematografi alanında toplamda 4 Oscar ödül kazanmıştır. Film Hindistan’ın farklı bölgelerinde (Munar, Pondicherry, India), Kanada (Montreal) ve Tayvan (Taichung) ‘da çekildi.

Etkileyici anlatım gücünü, mitolojik etkenlerle sıradan bir hayatı bir araya getirmesinden alan film hem içsel hem de dışsal manada gerçek bir yolculuk hikayesi. İnsanoğlunun rasyonalizm, mantık ve anlamlandırma arayışındaki çaresiz inanç çabasını konu alıyor. Görsel efektleri ve yeni yetenek Suraj Sharma’nın devleşen oyunculuğu, filmi Oscar için iddialı yapıyor olsa da onu izleyicinin kalbinde daha iddialı ve unutulmaz bir köşeye yerleştirecek kesinlikle daha farklı değerler bulunuyor.

Dört Oscar’lı Pi’nin Yaşamı 2002 yılı Man Booker Prize ödüllü romanın yazarı Yann Martel’in kitabından uyarlanmıştır. Ayrıca bu ödüllü roman dünya çapında 7 milyondan fazla satış gerçekleştirerek, yakalaşık bir sene New York Times’ın En Çok Satanlar listesinde kaldı. Filmin yönetmenliğini Ang Lee, uyarlama senaryosunu David Magee, başrollerini ise Suraj Sharma, İrrfan Khan, Gerard Deparddieu bulunmaktadır. 3000 aktör arasında yapılan seçimlerden sonra yönetmen Ang Lee, Suraj Sharma’yı seçiyor. 17 yaşında genç bir öğrenci olan Sharma sinema dünyasına bu film ile tanıtılıyor. Film 11 dalda Akademi ödülüne aday gösterilmiştir.

Yönetmen koltuğunda oturan Ang Lee daha önce Brokeback Dağı (Brokeback Mountain), 2003 yapımı Hulk ve 1995 yapımı Aşk ve Yaşam (Sense and Sensibillity) filmlerinin yönetmenliklerini yapmış, başarılı bir isim olmasının yanı sıra, bu filmde daha önceki tarzlarından oldukça farklı masalsı bir dünya yaratıyor.

Yönetmen Ang Lee, tek başına metaforik konusu ile zihinlere kazınabilecek bir filmi muhteşem görselliklerle öyle güzel harmanlamış ki, izlerken masalsı karelerin renkleri arasında kaybolduğunuzu hissediyorsunuz. İlk karelerde Hindistan’ın lirik renkleri, binlerce Tanrı için yapılan törenlerdeki ışıltı, mumlar, kıyafetler, semboller sizi büyülüyor.

Film Piscine Molitor Patel’in, yani temel olarak Pi’nin hayatını anlatmaktadır. Bir gün Pi’nin evine bir yazar misafir gelir ve onun için ilginç bir hikayesi olduğunu duyduğunu ve duymak istediğini söyler. Bunun üzerine Pi memnuniyetle başlar hikayesini anlatmaya. İsmini amcasının çok iyi bir yüzücü olması ve havuzları çok sevmesi sayesinde ve amcasının en sevdiği havuz olan bir Fransız havuzu olan Piscine Molitor’dan almaktadır. Bütün okul hayatı boyunca öğretmenleri de dahil olmak üzere bütün arkadaşları ismi ile dalga geçmektedir. Bütün üzere Pi dalga kimsenin dalga geçmeyeceği ve ayrıca isminin de anlamlı olabileceği bir yol bulur. Yunan alfabesinde bir harf olan ve matematikte de bir dairenin çevresinin çapına bölümü ile elde edilen matematik sabiti olan Pi sayısından geldiğini söylemeye başlar ve böylece adı Pi kalır.

Pi daha henüz yeni yeni tanımaya başladığı dinleri öğrenmeye çalışmaktadır aynı zamanda. Pi daha sonradan hem Müslüman, hem Hristiyan, hem Yahudi, hem de Hindu olacaktır. Bunun hepsinin birden inanmanın mümkün olduğunu söyler herkesin aksine. Pi’nin babasının Hindistan’da hayvanat bahçeleri vardır. Son zamanlarda işlerinin iyi gitmemesi üzerine babası hayvanlarla birlikte bütün ailesini Kanada’ya gitmeye karar verir. Pi henüz 16 yaşındadır ve her ne kadar Hindistan’dan ayrılmak istemese de ailesini bırakmakta istemez zorunlu olarak kabul eder bu teklifi ve ardından bir Japon kargo gemisi ile yola çıkarlar. Gemi Pasifik okyanusundayken bir fırtına çıkar ve Pi uyanır izlemek ister kardeşini de uyandırmaya çalışsa da başarılı olamaz tek başına çıkar kamarasında güverteye çok şiddetli derece de yağmur yağmakta ve rüzgar esmektedir. Pi’nin çok hoşuna gider bu doğa olayı fakat o kadar şiddetlidir ki gemiyi batırmaktadır bu fırtına hemen gemi çalışanları bir filikayı okyanusa indirmeye çalışır.

Pi ise ailesinin yanına dönmeyi denese de çoktan kamaralar su dolmuş ve onlar için artık bir kurtuluş yolu yoktur. Pi de filikaya binmeye çalışır can havliyle birçok hayvan da telef olmuştur okyanusta filika okyanusa iner sert bir şekilde Pi den başka kimse binemez filikaya bazı hayvanlar hariç filikaya bir zebraya bir orangutan bir sırtlan ve adı Richard Parker olan eril bir Bengay kaplanı binmiştir.

Bir süre sonra acıkan sırtlan diğer hayvanlara saldırmaya başlar orangutanı öldüren sırtlan zebraya saldırır fakat filikanın yarısının üstü örtülü olan brandanın altından çıkar ve sırtlanı filikadan atar. Pi ise çok şaşkın ve yalnızdır. Filikada bulunan hayatta kalma kılavuzunu kullanarak bazı şeyler öğrenir ve filikanın içindeki malzemeleri kullanarak küçük bir sal yapar kendine. Richar Parker filikadadır, onunla aynı yerde kalması doğa kanunları gereği pek mümkün olmadığını anlar. Filikada Pi’ye uzun süre yetecek kadar yiyecek bulunmaktadır. Fakat zebrayı yedikten sonra artık yiyecek başka bir şey bulamayan kaplan için ise işler pek yolunda gitmemektedir. Pi de pek tabi Bengay Kaplanlarını iyi yüzücüler olduğunu çok iyi bilir ve bu yüzden kaplanı beslemezse kendisi için geleceğini düşünür. Bunu üzerine okyanustan balık tutmaya başlar. Pi o kadar saf o kadar naif bir ruhtur ki inanılmaz derecede doğa canlısı doğa sevgisi bulunan hiçbir insan ya da hayvana zarar veremeyecek kadar temiz bir kalbe sahiptir. Oldukça büyük bir balık yakalar ve balığın kafasına vurarak öldürür ama o kadar çok üzülür ki hemen ağlamaya başlar. Balıktan özür diler ama bunu yapmak zorunda olduğunu da bilir. Bir süre sonra kaplanı eğitmeyi denemeye başlayan Pi yalnız olmasına rağmen depresyona girmemiş ve aksine kaplana bakmak eğitmek onun hayatta tutma onun amacı olmuş ve aslında kaplan onu hayatta kalmasını sağlayan şey oluvermiştir aslında. Okyanusta hayatta kalma savaşı veren Pi onu bekleyen maceralardan habersiz bir şekilde Tanrının onu yalnız bırakmadığını düşünerek hayatta kalmaya devam eder ve kaderinde olanı beklemekten başka yapabileceği pek bir şey yoktur.

İnanılmaz bir film olan Pi’nin Yaşamı filmi diğer filmlerin aksine altında çok derin düşüncelerin ve manaların olduğun bir filmdir. Hikâyeyi bu kadar etkileyici yapan şey ise varoluşun yanı sıra insanın tanrıyı sorgulaması ve sonunda kendini tanımladığı tüm tabu ve kalıpları yıkmak zorunda kalması. Ve mucizevi bir öykünün seyirciye şaşırtıcı bir biçimde sunulması…

İlişkili İçerik
Sinema Haberleri

Bradley Cooper'ın başrolünde yer aldığı ve yönettiği Maestro'dan ilk görseller yayınlandı

A star is a born ile ilk yönetmenlik deneyimine imza atan Bradley Cooper, yeni filmi Maestro ile…
Devamını Oku
Sinema Haberleri

Ata Demirer'in yeni filmi Bursa Bülbülü'nün çekimleri başladı

Ata Demirer’in senaryosunu kaleme alıp başrolünde yer alacağı Bursa Bülbülü’nün…
Devamını Oku
Sinema Haberleri

Idris Elba'lı Beast Filmi Geliyor!

Ünlü oyuncu Idris Elba’nın başrolünde yer aldığı, Güney Afrika savanalarında bir…
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir