Oyunculuk Dünyası

Clint Eastwood’un En İyi 10 Filmi

Clint Eastwood, 31 Mayıs 1930’da San Francisco’da dünyaya geldi. Hayatının ilk senelerinde babasının geçici işleri nedeniyle ailesiyle devamlı taşınmak zorunda kaldı. Eastwood, Oakland Teknik Okulundan 1948 yılında bitirdi. Lisenin ardından Oregon’da kerestecilik yapmaya başladı. Aynı zamanda pek iyi bir piyanist olmayan Clint Eastwood, bir ara orduda yüzme eğitmenliği bile yaptı. Bu zamanlarda oyunculuğa hiç ilgisi yoktu ve gelecek yaşamını farklı yönleriyle düşünüyordu. Clint Eastwood, 1949 senesinde ordunun bir üyesi oldu. Orduda gelecekteki evleneceği kişi olan Maggie Johnson ile tanıştı. Ordu zamanlarından sonra Eastwood, öğrenim hayatına sürdürmeye karar verdi ve Los Angeles Şehir Kolejinde İş Yönetimi bölümüne kaydını yaptı. Clint’in arkadaşları onun oyuncu olması gerektiğini söylüyorlar. Sonunda hiç bir ümit taşımaksızın Universal Stüdyolarına kendini göstermek için gitti. Clint iyi bir ücret karşılığı ile işe alınmıştı.

İlk oyunculuk tecrübesi “The Revenge of The Creature” adında aksiyon filminde çok küçük bir kısımdı. Daha sonraki filmde küçükte olsa ilk defa bir rolde bulundu filmi adı “Tarantula and Lady Godiva” idi. 1955 senesinde “Francis in the Navy” adlı filmde yer aldı. Pek çok B-tipi filmde yer alan aktör, New York’a geçti ve 1959-1966 yılları arasında “Rawhide” adlı TV dizisinde oynadı.

TV de edindiği deneyimler birlikte oyunculuğunda minimalist bir tarz yakalayan Eastwood, Avrupa’ya geçti ve spagetti western türünün unutulmaz yönetmeni Sergio Leone’nin spagetti üçlüsünde oynadı. Sene 1964 “A Fistful of Dollars” ile “herkes ya zengin olur ya da ölür” temasından hareket ederek kanlı kovboy filmleri serisine başlayan aktör, başı boş gezen ve acımasız Amerikalı kovboy karakteriyle dünyaca tanınan birisi oldu. İki yılın ardından “For A Few Dollars More” ve efsane “The Good, The Bad, and The Ugly” filmlerinde oynayan Eastwood, klasik revizyonist western türünün klasiklerine adını yazdırdı. Ülkesine geri döndükten sonra 1968 yılında “Coogan’s Bluff”da canlandırdığı akıllı şehirli kovboy tiplemesiyle, yönetmen Don Siegel ile uzun bir iş birlikteliğine ilk adımını attı.

Bununla ve Ardından gelen filmleri ile unutulmaz bir kariyere imza atmıştır.

En İyi 10 Filmi

  • Dirty Harry (Kirli Harry) – 1973

Kirli Harry, tehlikeli bir kanun kaçağını San Francisco şehrinde durdurmak için elinden gelen her şeyi yapabilecek acımasız bir kanun adamıdır ve bunu yaparken zevk alabilmek için de belinde bir 44’lük Magnum silah taşımaktadır. Eastwood, Don Siegel’in cesur yönünü ve popüler, batılı olmayan anti-kahramanını bu filmde görkemli bir biçimde piyasaya sürüyor.

Kirli Harry Callahan, sokaklarda suçlu bulmak için herhangi bir şeyden vazgeçmeye istekli görünmüyor. Kirliliğini çoğunlukla temizlemeye çalışan, korkunç dünyadan fırlayan ve zırhı parlamayan biridir.  Başlı başına, usta bir keskin nişancı ve masum gençlerin, çocukların ve zencilerin, semt sakinlerinin hayatını kurtarmak için yeterli fedakarlığı yapan bir gladyatör. Aslında her ayrıntı ayrı ayrı  incelendiğinde, çoğu modern kahraman biraz manyaktır.

1971 yılında sağa eğilim tutumları ve gelenekçi tavırları olan Kirli Harry, benim tüm zamanların en sevdiğim gerilim filmlerinden biri diyebilirim. Ve filmin kötü adamı: Akrep. Akrep 1960 yılların sonunda meydana gelen, gerçek hayattaki bir dizi cinayet üzerinde modellenmiş gerçek bir karakterdir. Gazetelerdeki adı ise Zodiac’tır. Bu zamana kadar asla yakalanamamış bir katil. Ve daha sonrasında da ünlü yönetmen David Fincher’in aynı adı taşıyan filminin konusu haline gelen Zodiac, polise şifrelenmiş mektuplar gönderme alışkanlığıyla tanınmış popüler bir seri katildir.

Andrew Robinson’un Akrep olarak canlandırdığı performansı, Kirli Harry’nin 40 yıl sonra bile şaşırtıcı derecede dinamik bir film kalmasını sağlayan önemli bir nedendir. Kirli Harry, kanun ve düzenin etkili bir uygulayıcısı olmasına rağmen yöntemleri çelimsizcedir ve düzensizdir.

A Fistful Of Dollars (Birkaç Dolar İçin) – 1964

Douglos Mortimer (Lee Van Cleef) ve Monco (Clint Eastwood) bir ödül avcılarıdır. Sürekli şerifin astığı ilanlardaki kanun kaçaklarını yakalar ve başlarına konan ödülleri alırlar. Bir gün Indio (Gian Maria Volonte) hapishaneden firar eder ve başına 10.000 dolar ödül konur. İkisi de bu suçlunun peşine düşerler. Bu arada Albay Douglas´ın asıl istediği para değildir, intikamdır. Filmin finalinde Albay ve Monco ortak olup Indio ve bütün adamlarıyla yüzleşirler. Ya kazanacaklardır ya da öleceklerdir.

Million Dollar Baby (Milyon Dolarlık Bebek) – 2004

Oscar akademi ödülüne sahip filmin yönetmenliğini Eastwood yapmıştır. Filmde Frankie Dunn ringlerde yaşadığı seneler boyunca müthiş dövüşçüler eğitmiştir. Öğrencisi olan boksörlere öğrettiği en önemli ders ise kendi hayatı için de temel kabul ettiği, her şeyin üzerinde kendini koruyabilmektir. Onu kızından soğutan ve uzak tutan acı deneyimi yüzünden uzun zamandır hiç kimse ile yakın olmamaya gayret göstermektedir. Tek arkadaşı Scrap, onun spor salonuna göz kulak olmak da ve kaba dış görünüşünün altında 23 yıldır yakasını bırakmayan bir affedilme beklentisi olduğunu bilmektedir ve bir gün Maggie Fitzgerald spor salonuna gelir. İlk başta onu çalıştırmayı kabul etmesede de daha sonra Frankie onu çalıştırmaya başlar.

Gran Torino – 2008

Eski araba tamircisi Walt Kowalski günlerini evde yaptığı tamirat, bira ve berberine yaptığı aylık ziyaretlerle doldurmaktadır. Vefat eden karısının son arzusu kilisede günahlarını itiraf etmesi yönünde olsa da M-1 türü piyade tüfeğini hazır bulunduran, hayata küsmüş bir Kore Savaşı gazisi olan Walt için itiraf edecek pek bir şey yoktur ve köpeği Daisy’den başka kimseye içini dökecek kadar güvenmemektedir. Eskiden komşusu olarak adlandırdığı kişilerin hepsi taşınmış ya da vefat etmişler, yerlerini nefret ettiği, Güneydoğu Asya kökenli Hmong göçmenlerine bırakmışlardır. Bu zaman içinde bölgenin huzuru çeteler yüzünden kaçar. Kowalski bu şiddete karşı koymaya başlarken aynı zamanda yeni arkadaşlarını ve komşularını koruyup kollamaya çalışır.

The Beguiled (Kadın Affetmez) – 1971

Film 1865 senesinde Amerikan İç Savaşı’nın son zamanlarında geçer. John McBurney isminde ağır yaralı bir Kuzeyli onbaşı, Güneylilere ait topraklarda ormanlık bir arazide tam da düşmanın eline geçmek üzereyken Amy adlı 12 yaşlarında bir kız çocuğu tarafından kurtarılır. Onu saklayarak hayatını kurtaran bu kız çocuğu, o civarda bulunan bir kız okulunun öğrencilerindendir. Haber verdiği okul görevlileri ve diğer öğrenciler hep birlikte baygın durumdaki yaralı askeri okul binasına taşırlar. Geniş bir arazi içerisinde gözlerden uzak bu görkemli binada iki kadın öğretmen ve siyahi bir kadın görevli dışında yarım düzine kadar da kız öğrenci vardır. Yaralı asker biraz iyileştikten sonra cezbettiği kadınlarla ilişkiye girer hatta onları birbirine düşürür. Klasik bir Eastwood filmi değildir bu yönüyle değişik bir alternatif olarak seyredilebilir.

The Good, The Bad and The Ugly (İyi, Kötü ve Çirkin) – 1966

Tuco (Çirkin), üzerine ödül konulmuş bir kanun kaçağıdır. Keskin nişancı Sarışın (İyi) adlı kovboyla iş birliği yaparak kasabaları çalışmaktadırlar. Tuco´yu kanun adamlarına teslim eden Sarışın, ödülü alıp Tuco´yu asılmaktan son anda kurtarmaktadır. Bir kasabada işlerin ters gitmesi üzerine ortaklıkları bozulur. Ortaklığın bozulmasının ardından Sarışın, Tuco´yla yollarını ayırır ve Tuco´yu elleri bağlı yürüterek cezalandırır. Bunun üzerine Tuco, intikam için Sarışın’ın peşine düşer. Uzun çabalar sonucu yakaladıktan sonra ceza olarak Sarışın’ı çölde, susuz bir şekilde yürütür. Bu arada Melekgöz (Kötü) lakaplı Sentenza ise Bill Carson adında büyük miktarda altını ele geçirmiş eski bir askerin izini sürmektedir.

Tuco´nun çölde Sarışın´ı susuzluktan öldürmek üzere olduğu bir anda ikisinin Bill Carson´la karşılaşmaları tüm planları değiştirir. Carson, altınları Amerikan İç Savaşı´nın hareketli olduğu bir cephede mezarlığa saklamıştır. Ancak Tuco mezarlığın yerini, Sarışın ise mezarın ismini öğrenebilmiştir. Mecburen iş birliğine tekrar dönen ikili altınları aramaya koyulur.

Unforgiven (Affedilmeyen)- 1992

Big Whiskey, Wyoming´de, Strawberry Alice (Fisher) önderliğindeki bir grup fahişe, Delilah Fitzgerald (Levine) isimli fahişenin yüzünü kesen Quick Mike (Mucci) and “Davey-Boy” Bunting (Campbell) isimli kovboyları öldürene 1.000 dolar ödül vereceklerini ilan ederler. Bu durum, kasabanın şerifi Little Bill Daggett´ı (Hackman) sinirlendirir. Eski bir silahşör olan Little Bill, şimdilerde kasabasında silah ve suçlulara izin vermeyen takıntılı bir barış bekçisidir. Little Bill, işledikleri suça rağmen iki adama müsamaha gösterir.

Kilometrelerce ötede Kansas´da, kendinden pek övünen Schofield Kid (Woolvett) adlı genç adam, William Munny´yi (Eastwood) kovboyları öldürmeye kabul etmek için domuz çiftliğinde ziyaret eder. Gençliğinde acımasız ve soğuk kanlı bir katil olarak bilinen Munny, artık iki çocuk yetiştirmeye çalışan, alkol ve silah kullanmamaya yemin etmiş yaşlı bir dul adamdır. Munny, başlangıçta suikasta yardım etmeyi reddetse de çiftliğinde işler iyi gitmemektedir ve çocuklarının geleceği tehlikededir. Birkaç gün sonra tekrar düşünür ve Kid´e yetişmek için yola koyulur. Yolda bir diğer emekli silahşör olan Ned Logan´ı (Freeman), eşini (Cardinal) isteksizce bırakmasına ikna edip yanına alır.

The Bridges of Madison County (Yasak İlişki) – 1995

1960 yıllarında bir gün fotoğrafçı Robert Kincaid Madison County’e farklı köprü resimleri çekmek için geliyor. Ama orada tanıştığı Francesca Johnson adlı evli olduğunu bilmediği bir ev kadınına da aşık oluyor. 4 gün boyunca inanılmaz bir aşk yaşayan Robert ve Francesca bu dört günün ardından bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Francesca evlidir ve çocukları vardır. Robert, ondan kendisiyle beraber gelmesini istiyor ama Francesca, Robert’ı hayatında kimseyi sevmediği kadar sevse de öbür tarafta da bir ailesi vardır.

Escape From Alcatraz (Alkatras’dan Kaçış) – 1979

Don Siegel´in yönetmenliğini yaptığı ve Clint Eastwood´un başrolde yer aldığı 1979 ABD yapımı hapishane filmi. Film gerçek olaylara dayanmaktadır ve Alcatraz Adası üzerinde bulunan maksimum güvenlikli hapishaneden muhtemel tek başarılı kaçış denemesini dramatize etmektedir. Film, Coogan’s Bluff (1968), Two Mules for Sister Sara (1970), The Beguiled (1971) ve Dirty Harry (1971) filmlerinin ardından, Siegel ve Eastwood arasındaki 5. ve son ortak çalışmadır.

The Enforcer (Affetmeyen Adam) – 1976

The Enforcer, yönetmenliği James Fargo´nun üstlendiği 1976 yılı yapımı ABD aksiyon filmi. Kirli Adam serisinin üçüncü filmidir. Başrollerde Clint Eastwood, Tyne Daly ve Deveren Bookwalter yer almaktadır.

İlişkili İçerik
Oyunculuk Dünyası

Ayşe Direkoğlu ile “Oyunculuk Kariyeri Nasıl Başlar” Konulu Instagram Canlı Yayını

Pek çok popüler dizinin cast direktörlüğünü yapan eğitmenimiz, Ayşe Direkoğlu…
Devamını Oku
Oyunculuk DünyasıTiyatro Dünyası

Bir Demet Tiyatrodan Bir Demet Nostalji

8 Sezonluk bir tiyatro macerası. Unutulmaz karakterler, unutulmaz sahneleri ve tabii ki hep…
Devamını Oku
GenelOyunculuk Dünyası

Sonsuz Oda, Gazişehir Tiyatro Günleri'nde!

Gazişehir Tiyatro Günleri kapsamında gerçekleşen “Temel Oyunculuk Atölyesi” dersleri…
Devamını Oku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir